TOPLUMU KUTUPLAŞTIRARAK YÖNETEMEZSİNİZ

Karasu, açıklamasında şu sözlere yer verdi: “İstanbul Sözleşmesi’ni savunanlara cinsiyetçi etiketler yapıştırarak taraftar toplamaya çalıştınız. Bilimsel ve insani bir sözleşmeyi bile toplumda ötekileştirme aracına dönüştürdünüz. Şimdi sıra iklim sözleşmesine mi geldi? Bu kez işiniz daha zor, çünkü doğa hepimizin ortak meselesidir.”

İKLİM KRİZİ SİYASET ÜSTÜDÜR

İklim krizinin parti ayrımı gözetmeksizin herkesi etkileyen bir gerçek olduğunu vurgulayan Karasu, “Kuraklık, sel, orman yangınları, dengesiz mevsimler… Bu yaşananlar bilim kurgu değil, içinde yaşadığımız gerçekliktir. İklim sözleşmesine karşı çıkmak, gelecek nesillerin yaşam hakkına göz dikmektir” şeklinde konuştu.

AKIL DIŞI YAKLAŞIMLARLA ÜLKE YÖNETİLMEZ

Karasu açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bu ülke artık akılla, bilimle, sorumlulukla yönetilmeli. Kutuplaştırıcı ve yaftalayıcı politikalarla ülkenin sorunları çözülmüyor. İklim krizine karşı küresel mücadeleye katkı sağlamak vatan borcudur. Biz doğayı, toprağı, suyu savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.”